25 Ağustos 2009 Salı

Tiyatro



Geçen hafta Tepe Nautilus' da çocuklar için tiyatro etkinliği vardı. Önce çocuklarla çalışmalar yapıldı. Kuş oldular, kedi oldular, balık oldular, dansettiler, yarışma yaptılar, arkasından da güzel bir oyun sergilendi. Tabi kiii son olarak yüzler boyandı. Bizler çok eğlendik ki çocuklar kimbilir ne kadar mutlu oldular. Ne güzel böyle çalışmalar yapılması. Keşke daha sık yapılsada herkes tiyatroya biraz daha ısınsa.

11 Ağustos 2009 Salı

çiçek bakımı :)

Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olurmuş derler biz de bağ yapma yolunda ilerliyoruz ufak ufak. Menekşeler coştu, yapraklı bitkiler boy attı. Açelyam sizlere ömür. Tabi ben bunlarla uğraşırken Duru boş mu durur? Hayır! O da çim adamının saçlarını uzatmakla meşgul.

6 Ağustos 2009 Perşembe

Otobüs ve mide bağlantısı !


Bugün Duru ile beraber kardeşime otobüs ile gittik. Bu çok garip bir durum değil normalde fakat genel olarak uzak yerlere giderken arabayı kullanıyoruz, çok da iyi ediyormuşuz. Arabanın serviste olmasından istifade kızımla bir otobüs fantazisi yaşamak istedim. Başta çok da hoşuna gitti. Akbili kullanmak ve otobüsün perdelerini açıp kapatmak gayet eğlenceliydi. Her zaman arabayla 15 dakika süren mesafenin 48 dakika sürebileceğini asla hayal edemezdim. Hayır trafik falan yoktu, bir noktaya kadar güzergahta gayet normaldi. Taaaa ki Acaristan' ın civarlarına gelene kadar bir sorun yoktu. Geldik mi nam-ı değer Acarkent' e otobüs kulağını en tersten göstermeye başladı. Varıcağımız yere 5 dakikalık bir mesafe kalmışken yarım saat Acaristan' ı tavaf ettik resmen. Para sen nelere kadirsin. Otobüs hatlarını bile saptırıyorsun ki insanlar ne yapsın. Sonra toplu taşıma araçları kullanılmıyor falan falan. Bu şehirde kimsenin hergün panaromik tur yapacak kadar bol vakti yok bilmem anlatabildim mi?

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Kandil ve helva


Öncelikle herkese hayırlı kandiller dilemek isterim. Kandil nedeniyle komşumuz helva getirdi bir kaç saat önce. Duru da ben de çok açtık bir tabak helvayı 2 dakikada indirdik midemize. İşte olan o an oldu. Her zaman elimde kaşıkla peşinde yemek yedirmeye çalıştığım Duru, helvanın son kaşığından sonra ağzını kocaman açtı. Son kaşıktı dediğimde ise tahmin edersiniz. Biraz da havuzda çok yorulduğundan da uyku bastırmıştı oldu kaymaklı Duru :) Ben internette helva tarifi ararken ona da sakinleşsin diye şu aralar favorisi olan deniz kızı çizgi filmini koydum. Ses gelmeyince merak ettim baktım ne göreyim uyumuş helva canavarı. Fırsattan istifade gözüme kestirdiğim tarifi (http://www.damak.net/2008/tatlilar/irmik-helvasi/) hemen yaptım. Şimdi soğuma aşamasında. Az önce uyandı prensesim. Sana helva yaptım deyince gözleri parladı. Önce yemek sonra helva hadi bakalım. Birazdan arkadaşlar gelecekler. Buralarda ev bakmak için. Helva sanki onlaraymış gibi oldu. Güzel oldu :)

4 Ağustos 2009 Salı

Keçiboynuzu !


Birkaç gündür bizim evin her köşesinden keçi boynuzu parçalarına rastlamak mümkün !!!
Haftasonu Eminönü' nden 1 kilo kadar aldık. En son ilkokulda tadına bakmıştım ve ağzımda kaldığı 2 saniyenin sonunda lokmamın daha fazla ağzımda kalmamasına karar vermiştim. Canım annecim okul yolunda bulunan keçiboynuzu ağacından biraz sipariş verirdi bana. Bende " yazık acaba bu kuru yaprakları neye benzetiyorda yiyiyor" derdim. Eşimin de katkılarıyla geçende evimize sokmuş bulunduğumuz şu "kuru yaprakları" artık elimden düşüremiyorum. Sadece pekmezi yapılır diye bildiğim ve hakkında haksız bir önyargıya sahip olduğum keçiboynuzu meğer ne leziz birşeymiş. Neyse ki Duru da sevdi tadını. Şimdilerde bize gelen herkes önce bir gülüyor sonra ne zamandır yememiştim diyor kıtır kıtır seslerinin arasından. Eğer benim gibi hiç yemediyseniz veya ne zamandır yemedim diyorsanız hemen alınız ve yiyiniz :) Lezzetinin yanında biiiir sürü de faydaları var. İlgilenenler zaten araştırır ama en önemli faydası tatlı krizi için bir numara. Afiyetler olsun.