31 Aralık 2008 Çarşamba

Mutlu Yıllar...


Yeni yılda sevdiklerinizle beraber, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yıl geçirmenizi dilerim. Yeniyıl umarım herkese bol şans ve bol kazançlarda beraberinde getirir. İyi seneleeeer.....

30 Aralık 2008 Salı

Hamam


Kış mevsiminin benim için vazgeçilmezidir hamam. Yazın o sıcağında düşünmek bile istemem ama kışın hamama gidelim denilince çıldırabilirim. Son birkaç yıldır vardım bu zevkin tadına. Önceleri çok önyargılıymışım. İyi temizlenmiyordur, Neden gidip başkalarıyla yıkanacakmışım... gibi sebeplerden geç vardım bu zevke. Neyse ki çok geç kalmamışım. Bu haftasonu başlattım hamam sezonumu. Üyesi olduğum klübün hamamıydı gerçi ama hamam ambiyansını yakalamışlar gerçekten. Geç gittiğim için tektim ve 1,5 saat resmen ruhumu arındırdım en önemlisi. Diğer arınmalar cabası tabii :) Gevşeme, terleme, kese, köpük sonunda da masaj ... kaldı mı benden geriye bişii :) Şiddetle tavsiye ediyorum. Eğer sağlık sorununuz yoksa mutlaka gidilmeli. Cilt için de faydalı. Bir çok faydası var ama ben bu konu da bilir kişi değilim. Bu yüzden bilir kişilerden bilgiler toparladım sizlere:
Türklerin yaşamında hamamlar sadece bir yıkanma yeri değil, daha ötesi sağlık, sosyal ve kültürel etkinliklerin yaşandığı merkezler olmuştur.İnsanoğlunun yaşamsal gereksinimlerinden biri olan suyun sağlık amacıyla kullanımı, hamam ve kaplıca gibi su mekanlarının yapımına yol açmıştır. Bu yapı türlerinden biri olan hamamlar, insanların özellikle yıkanma ve temizlenme ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bunun yanı sıra, hamamlar her dönemde toplumların dini inançları doğrultusunda mimari şekillenme göstermiş ve sosyal yaşantıların bir parçası olmuştur.
Hamam sözcüğü; Arapça Hammam=Banyo, İbranice Hamam=Sıcak olmak sözcüklerinden türemiştir. Hamam, kısaca “yıkanma, arınma ve şifa bulmaya mahsus yer “ olarak tanımlanabilir.
Modern banyo alışkanlıklarından dolayı bir dönem neredeyse unutulmaya yüz tutmuş hamamlar, yabancıların ilgisi sayesinde günümüzde tekrar hatırlanmaya başlandı. Hiç şüphesiz, sağlık ve güzellik açısından dünya da eşi benzeri olmayan uygulama çeşitliliğine ve etkinliğine sahiptir. Her ne kadar biz Türkler hamamı ve çalışanlarını önemsemeyip küçük görsek de, yabancılar bizim gördüğümüz gibi görmüyor. Sahip olduğumuz değerin farkında olmadığımız için yabancılar bizlere özellikle, sağlık ve güzellik için çok değerli bir hazineye sahip olduğumuzu fark ettirmeye çalışıyorlar.
Türk hamamları, çeşitli kullanım amaçları, beden üzerindeki etkileri ve uygulama zenginliği açısından bin yılı aşkın bir süredir günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Türk hamamlarının, bedensel ve ruhsal/inançsal temizliğin yanı sıra, eğlence, doğum ve evlilikle ilgili pek çok sosyal olaya sahne olması açısından, Türk toplumunun yaşamında oldukça önemli bir yeri vardır. Günümüzde, daha çok temizlik, sağlık ve güzellik amacıyla kullanılan hamamların içerisinde kese ve köpük masajının yanı sıra, sıcak ve soğuk su havuzlarını, aromatik köpük, çamur, yosun, kil, bal, çikolata, yoğurt ve bitkisel yağ masajlarını ve vücut bakımlarını görmek mümkündür. Yukarıda saydığımız eşsiz ve benzersiz zenginliğe sahip hamamlarımızı “Bütünsel Arınma” kavramı içerisinde değerlendirdiğimiz zaman “Bedensel ve Ruhsal Arınma Geleneği” kavramını yakıştırmak yanlış olmasa gerek…
Kısacası, hamamlar sadece keselenme ve yıkanma amacının daha ötesinde, bedensel ve ruhsal arınma ile bütünsel terapi, masaj aracılığıyla tedavi ve bedensel güzellik için vücut bakımlarının yapıldığı sağlık, sosyal ve kültürel merkezlerdir.

Öğr.Gör.Nihat AYÇEMAN, M.Sc

29 Aralık 2008 Pazartesi

2008' in son pazartesi sendromu hayırlı olsun...

Sımsıcak evlerimizden çıktık sabahın erkeninde. Düştük yollara işe gelebilmek için. Şanslı olanlar çabucak ulaştı işlerine. Ya olmayanlar?

Herkesin derdi başka başka :)

Geldik mi işe. Herşey burada bitmiyor. Hadi bakalım başlayın koşturmaya..

Ne o yoksa evi mi özlediniz?

Bırakın olsun özlemlerimiz. Ne güzel işte özleyecek şeylerimiz varsa. Hem işimiz olduğu içinde dua etmeliyiz. Yani sahip olduklarızın kıymetini iyi bilmeliyiz. İyi haftalaaaar..

26 Aralık 2008 Cuma

Baykuş Yapımı












İnternette gezinirken buldum bu sevimli Baykuşu. Genel olarak korku filmlerinde rol alır ama ben çok sevimli bulurum kendilerini. Hele yavruları o kadar tatlıdır ki. Bu sevimli baykuşun yapımı ile ilgili tıklayınız.

25 Aralık 2008 Perşembe

Örgü mevsimi başladı







Kar da yağmaya başladı. Bu demektir ki yünler ve şişlerin meydana çıkma vakti gelmiştir. Kışın örgü örmenin keyfide bir başka oluyor. Gerçi genelde başladığımı pek bitiremem ama hep bir heves başlaım her sene :) Becerebilen için o kadar güzel şeyler var ki. Beğendiklerimi toparladım. Malum bebeğimiz olduğu için patiklerde dikkatimi çekti hemen! Benim gibi örmeyi pek bilemiyorsanız üzülmeyin nako bizler için sayfalar düzenlemiş. İtiraf edeyim ben pek birşey anlamadım.



Mutlu Yıllar Prensesim.....

Güzel kızım, prensesim 1 yaş daha büyüdü. Geçen seneki doğum günü kayıtlarını izleyince ne kadar da büyüdüğünü daha iyi anladık. 3 yaşı bitirdi kızım. Umarım harika bir hayatı olur. Ve biz tüm sevdikleri hep yanında oluruz. Nice nice yıllara kızım.

23 Aralık 2008 Salı

Teyze olduuuuumm :)

Teyze annenin yarısıymış derlerdi de anlamazdım. Doğruymuş ! Bu küçük kız girdiğinden beri hayatımıza aklım fikrim onda kaldı. Süt emebiliyor mu? Uyuyabiliyor mu? Sarılık mı oluyor? ... Küçük Ilgın' a bakabiliyorlar mı?! Ben tecrübeliyim ya bana verseler bakarım küçümene. O kadar küçük kiiii... Tıpkı babası, resmen kopyası. Canım kardeşim sen 9 ay taşı kızın babanın kopyası olsun :) Şaka şaka... Allah mutluluğunuzu bozmasın. Yavrunuzu mutlu mutlu büyütün.

19 Aralık 2008 Cuma

Lucy Locket Perileri...



Ben bayıldım bunlara ki çocuklar ne yapsın.... Yazık ki Duru' nun doğumgünü geçtikten sonra farkettim bu güzellikleri. Öncesinde farketseydim kızımda bir Lucy Locket perisi olmuştu !

2 Aralık 2008 Salı

80' ler....



Bizim jenerasyon çok iyi hatırlar tüm bunları :)
Daha genç olanlara ise şunu söylemek istiyorum ; çooook şeyler kaçırdınız çoook...
Anneme benzeyeceğim biliyorum ama nerde o günler demek istiyorum ....

28 Kasım 2008 Cuma

Sanatsal Çalışmalarımız...





Havalar soğudundan dolayı sanatsal çalışmalarımızı hızlandırdık bizde. El becerisi kazandırmak amaçlı hepimiz kraliyet yaşantısını tadıyoruz. Artık biz de kral, kraliçe ve prenses olduk. Evde ne var ne yok kesip yapıştırıyouz. Malum hastalık ayı, bol bol ilaç kutuları var evde. Onları atmak olmaz değil mi! Tuvalet kağıdı rulosu keza.... Kalemlerimizi de süsledik unutmadan :) Tüm bunları şu oyuncak kutusunda kaybolmuş minik popoyla birlikte yapıyoruz. Ben şahsen çoook ama çok eğleniyorum...

25 Kasım 2008 Salı

Üniversite şehri...






Bu şehir benim üniversiteyi okuduğum şehir. Avrupa da değil. Anadolu da hem de anadolunun da ortalarında :) Burası Eskişehir. Gitmeyeli 6 - 7 sene olmuştur. O zamanlarda güzel bir şehirdi ama şimdi gerçekten avrupai bir hal almış. Tabi bunda Yılmaz Büyükerşen' in etkisi %100. Gidip görmek ve çiğ böreğini yemek istiyoruuuum.. :)

24 Kasım 2008 Pazartesi

Öğretmenler Günü...


Başta ilkokul öğretmenim Ayten HN. olmak üzere tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun. Öğretmenler günüde okuduğum şiiri bulunca internetten çok duygulandım. Ne kadar da heyecenlanmıştım.
Okumayı yazmayı,
Sayıları saymayı,
Güzel resim yapmayı,
Sensin bana öğreten.

Büyükleri saymayı,
Küçükleri sevmeyi,
Yurda hizmet etmeyi,
Sensin bana öğreten.

Kasabamı, köyümü,
Vatanımı, yurdumu,
Ulusumu, soyumu,
Sensin bana öğreten.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Doğum Günü

Önümüzde ki ay kutlayacağımız Duru' nun doğum günü için güzel fikirlere ihtiyacım var. Eğlenceli oyunlar, lezzetli tarifler..... ne varsa. Bu arada Orangecakes' i bilen varsa söyleyeyim kapanmış. Duru' nun 1. yaş pastasını almıştık buradan. Geçen sene karışıklığa gelmişti ama bu sene yine oradan almak istiyordum. Hatta birkaç tane seçmiştim bile ama malesef kapanmış. Başka biryer bulmak lazım şimdi :(























14 Kasım 2008 Cuma

Keeeddyyyy kulakların çınlasııınnn....









Sevgili arkadaşım selen in özel zevkine gönderme yapmak istedim buradan. Bu resimleri de
meralalabaz.com dan buldum. İlham vermesi dileklerimle. Aslında ağaçlı olanı fena da değilmiş :)